3 Aylık Gündem Belirleniyor

21 Haziran sabah saat 06:00 itibariyle (istanbul saati) Güneş, Yengeç burcuna geçti. Kuzey yarım kürede en uzun gün olarak yazın resmi anlamda başladığının habercisi Güneş Yengeç transiti bizleri nasıl etkileyecek?

Bizleri Neler Bekliyor?

Hemen belirteyim. Güneş, bir burçta 1 ay kalır. Bu sebeple, Güneş'in bir aylık Yengeç süreci başladı, diyebiliriz. Ama Yengeç öncü bir burç olduğu için ve yengeç (yaz) gündönümü (en uzun gündüz) 23 Eylül'e kadarki süreyi yani gece gündüz eşitliğine kadarki süreyi kapsadığı için önümüzde aslında 3 aylık bir süreç var. Bu geçişin haritası da bir dönemin ruhunu anlatacağı için çok kıymetli!

Haritanın yükseleni de Yengeç görülüyor. Haritanın ışığı da Yengeç'te, köşede olmuş oluyor. Yanında yücelimde Jüpiter var. Demek ki, hepimiz için önümüzdeki süreçte gemimizin kaptanıyız. Dümeni biz tutuyoruz. Şansımıza güveniyoruz. Kişisel niyetlerimizi başlatmak ve sürdürebilmek kendi ritmimizle ve kendi irademizle mümkün. Hem başlatmakta hem de sürdürmekte konforlu durumlarla karşılaşmak, biz yapmadan dahi bizim önümüze yapılmış halde gelmesi vs. de söz konusu olabilir. Duygularımıza, hissettiklerimize, değerlerimize sahip çıkmak daha kolay. Niyetlerimizi gerçekleştirmek daha rahat. Sezgilerle harekete geçmek, en rasyonelimiz için bile çocuk oyuncağı haline gelebilir.

Çevremizle paylaşım ve dayanışma ruhu içinde olmak, sevgi ve "birlikte büyüme" ihtiyacı içinde harekete geçmek ön planda tutacağımız temalar arasında olacaktır. Bu dönemde evlilik, ev kurma, ev değiştirme, dükkan/ofis tutma, iş kurma gibi niyetler ve hedefler somutlaşabilir. Duygusal konulardaki hassasiyetlerimizi daha iyi gözlemlemek, anlamak ve kontrol edebilmek daha kolay gerçekleşebilir. Bunun sebebi, Merkür'ün de Yengeç'te olması. Kelimelerimiz, ifadelerimiz yumuşayabilir. Anlayışımızı, empatimiz büyüyebilir. Etrafımızı da olumlu ve yapıcı yönde etkileyebilir ve yönlendirebiliriz.

Ay Boğa'da: Geleceği Sağlam Temeller Üzerinde İnşa Edeceğiz

Bir başlıktan daha uzun oldu ama, evet, tam olarak böyle! Yükselen Yengeç'in yöneticisi Ay, haritada yücelimde olduğu Boğa'da ve iyi talih evi dediğimiz 11. evde. Güvenli ilişkiler içinde olmak, bedensel hazlar yaşamak, gelecekle ilgili plan ve projelerimizi kolaylıkla gerçekleştirmek mümkün görünüyor. Bu etki özellikle ilişki isteyenler için ve ilişkisini evliliğe dönüştürmek isteyenler için oldukça destekli.

Kendimizden, işimizden, sosyal çevremizden son derece memnun olacağız. Bizi mental, psikolojik, bedensel olarak iyi hissettiren ilişkiler içinde bulunmayı tercih edeceğiz. Yaşamın tadını -maddiyatla veya değil- daha fazla ve daha farklı çıkartmak isteyeceğimiz bir ruh halinde olabiliriz. Konforumuzu öncelikli tutabileceğimiz gibi sevdiklerimizin konforu ve mutluluğun için de maddi ve manevi her şeyi yapmaya hazır hale gelebiliriz.

Kariyerle ilgili olumlu gelişmeler yaşamak ve yüksek kazançlar elde etmek de olası. Sosyal çevremiz sayesinde kendimizi ve yeteneklerimizi daha fazla sergileyebilir, gösterebiliriz. İstikrara ulaşmak, tutarlı ilişkiler içinde olmak, güvenli alanlar inşa etmek ön planda olacak.

Gelelim, sert açılara...

Güneş, Satürn'den ve Neptün'den hafif uzakçana da olsa sert (kare) açılar alıyor. Bu açıları ayrı ayrı değerlendirdiğimde ortaya şöyle bir resim çıktığını görüyorum. Evet, 2025'in yaz gündönümü pek çok şanslı durum yaratabilir; ama özellikle Satürn etkisi bireysel özgürlüklerin, birey olmanın değerini, sınırlar çizebilmeyi hatırlatıyor. Yani, belki de bazılarımız için bu güzel şanslı gelişmeler bir ayrılıktan, bir kopuştan, bir vazgeçişten sonra yaşanacak. Önce hayat bize "hayır" demeyi öğretmeye çalışıyor olabilir. Sonra da gelenin hayrını kalpten görebilmemizi istiyor olabilir. Olmayan bir şeyi oldurmaya çalışmaktan ziyade daha iyi olabilecek için çalışmanın daha hayrımıza olacağını söylüyor olabilir. Daha iyi olacağını söyleyen ses, Jüpiter sesi. Bu sese güvenebiliriz, çünkü Jüpiter yüceldiği yerden kulaklarımıza fısıldamakta ;)

Haritanın tepesinden Güneş'e bakan Satürn, öfkemizi kontrol edebilmemizi ve sağlıklı sınırlar çizebilmemizi sağlamaya ve birey olma yolunda verilecek mücadelenin özgürleştirici etkisini hatırlatmaya çalışıyor.

"Ben yaptım, oldu." etkisini doğru kullanmak, birlikte üretmenin değerini hatırlamak, birlikte başarmanın da ne kadar önemli olduğunu hatırlamak, özellikle bizleri ayrıştıran ve bölen günümüz dünyasında daha değerli hale gelecektir. Hani derler ya, "İyilikte yarışın." diye, gerçekten de Satürn Koç liderliğini, birliktelikler kurabilmek, ilişkilerde köprüler inşa edebilmek, sevdiklerimizi, düşüncelerimizi, değerlerimizi korumak, beslemek ve büyütmek için kullanmak son derece büyük farklar yaratacaktır.

Neptün karesi ise, ilhamla hareket edebileceğimizi; ama şövalye ruhuna bürünmek konusunda pek de aceleci olmamak gerektiğine işaret ediyor. Dürtüyle değil, akılcılıkla ilerlemenin herkes için daha faydalı sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.

Yaz gündönümü hepimize hayırlarıyla gelsin <3