Yepyeni Bir Vizyon: Koç Tutulması

29 Mart'ta senenin ilk Güneş tutulmasını yaşayacağız. Koç burcunda gerçekleşecek Güneş tutulması ile inançlarımızda, düşünce ve fikirlerimizde, hayat görüşlerimizde değişime gideceğiz gibi duruyor.

Her sene ortalama 2'şer sefer Ay ve Güneş tutulmaları yaşarız. Geçtiğimiz 14 Mart'ta Başak burcunda bir Ay tutulması yaşamıştık hatırlarsanız. Ne demiştim? Ay tutulmaları, etkileri güçlü ve uzun dolunaylardır. Bitirmekten bahsetmiştim...Şimdi ise başlatmaktan bahsedeceğim! Zira hangi burçta gerçekleşeceğinden bağımsız olarak Güneş tutulmaları "başla(t)mak ve değiş(tir)mek" enerjisinde ve motivasyonundadır, çünkü Güneş tutulmaları da etkileri güçlü ve uzun yeni aylardır.Üstüne bir de bu Güneş tutulması baharı müjdeleyen, önder, girişimci, başlatıcı ve yenilikten korkmayan Koç burcunda gerçekleşiyor. Kimine double-trouble etkisi, kimine extra motivasyon ve cesaret getirecek desem, abartmış olmam herhalde. ;)

Şaka bir yana, haritayı birazdan anlatacağım ama, üstün körü biçimde baksak bile anlayacağımız şekilde bu tutulma bize yaşamda güncellenme imkanı ve kafa değişikliği getireceğe benziyor. Bugüne kadar neye inandıysak, ne için mücadele ettiysek, hayat görüşümüz ne idiyse hepsinin resetlenme, değişme olasılığı var. Üstelik bu değişim ve yenilenme öyle ağır ağır da olacağa benzemiyor. Her şey bir anda, çabucak değişebilir. Bu sebeple, adaptasyon yeteneğimizi, idrak kapasitemizi, reflekslerimizi de geliştirecek bir tutulma olacağını belirtmek isterim. Hızlı değişen koşullara hızlı uyum sağlayanlar bir adım öne çıkacaklar.

Neden Yepyeni Bir Vizyon Dedim?

Eylül'den beri hangi astrolog arkadaşımla konuşsam hepsi "29 Mart'taki tutulmaya dikkat, 29 Mart'taki tutulmaya dikkat" deyip duruyordu. Aylar öncesinden gerçekleşeceği kesin olan şeylere bakıp da moralimi bozmak veya tam tersine rehavete kapılmak bana göre şeyler değil. Bu kadar bilmeme gerek olmadığını düşündüğüm çok zaman olmuştur açıkçası.

Fakat o kadar anlatılmıştı ki, dayanamayıp ben de bakmıştım. Ve ne göreyim?? Korkulacak bir şey yok!! :)) Herkesin "aman aman" dediği şeyleri ben nedense göremedim. Bir 9. ev, Koç tutulmasından neden bu kadar korkulduğunu anlamamıştım. Üstelik tutulma iyicil Venüs'ün kısmi asaletindeyken, üstelik Plüton veya Satürn gibi zararlı kabul edilen gezegenlerden görünüm de almıyorken...İşte değişimi ve yeniliği nasıl anladığımız ve anlamlandırdığımız çok önemli. Aramızda değişimden ve yenilikten korkanlar da olacak, değişimi ve yeniliği bizzat yapanlar ve onu kucaklayanlar da. Bu da hayatın bir dengesi...

Hadi, haritamıza dönelim...

İstanbul'a göre çıkardığım tutulma haritasına baktığımda tutulmanın felsefemizi, inançlarımızı, vizyonumuzu, yaşam görüşlerimizi anlatan 9. evde gerçekleştiğini görüyorum. Tutulmanın yöneticisi Mars da Yengeç burcunda ve evrenselliği, kolektif bilinçaltını, bizi kontrol edemediğimiz şekilde harekete geçiren güçleri anlatan yerde, 12. evde. Bu saydıklarımın hepsi, yepyeni bir vizyona ve yepyeni bir kimliğe işaret ediyor. Bir yandan geçmişimize, sevdiklerimize ve değerlerimize sarılıyorken (Mars Yengeç temaları) bir yandan da geleceğe daha kararlı ve cesur (Koç temaları) bakıyor ve eyleme geçiyor olacağız.

Fakat dikkat etmemiz gereken bazı şeyler de var. Hem Koç teması hem de Mars Yengeç, dürtüsel de olabilmektedir. Başlattığımız ve yenilemeye karar verdiğimiz her konuda istikrarlı olmak, tutarlı davranmak ve sürdürülebilirlik kazanmak da çok değerli ve gerekli olacak. Zira bir hevesle başlanılan işlerden, değişimlerden sonuç alamadan dönme ihtimalimiz de olacaktır. Bu sebeple, cesur olmanın yanı sıra ölçülü olmayı, soğuk kanlılığı ve tepkisel olmamayı da iyi bilmemiz gerekiyor.

Yükselen Aslan Faktörü

Haritaların yükselenleri de oldukça önemlidir. Bize tutulmanın kimyası ve geleceği hakkında pek çok şey söyler. Yükselen burcun Aslan olması ve yöneticisi Güneş'in tutulmanın baş aktörü olması, liderlerle ilgili önemli dönüm noktaları yaşayabileceğimizi gösteriyor. Liderlerin güç kazanması, öncü rollerinin dikkate değer biçimde artması ve kitleleri harekete geçirmesi de söz konusu olacaktır. Tutulmanın gerçekleştiği 9. ev aynı zamanda mahkemeleri, davaları gösterir. Mahkeme süreçleriyle ve tutukluluk halleriyle ilgili de bir değişim olabilir.

Yükselenin karşısında Plüton'un olması ünlü, önemli, yetki sahibi, devletle bağlantılı kişilerin gelecekleriyle ilgili sarsıcı bir değişim olabileceği ihtimaline işaret ediyor. Kova burcunda bulunan Plüton "halktır, halkın sesi, bireylerdir"; buna karşılık Aslan burcu "hanedanlıktır, büyüklerdir, otoriteyi tek elde toplamış insanlardır". Yükselen-Plüton karşıtlığı bu sebeple önemli ve kökten değişimlere işaret etmektedir. Hem halk için hem bazı "büyükler" için.

Koç'ta Güneş tutulması dersek...

Özel Yaşamlarımızda Bizleri Neler Bekliyor?

Özellikle yurtdışıyla ve yabancılarla ilgili işlerimiz oluşabilir. Eğer hali hazırda varsa zaten (mesela yurtdışı bağlantılı bir şirkette çalışıyoruzdur veya akademik kariyer için yurtdışını düşünüyoruzdur) o zaman bu konularımızda gelişmeler kaydedebilir, yetki sahibi ve alanında uzman kişilerin desteğini de alabiliriz.

Burs veya hibe bekleyen, başvurusunu yapmış kişiler için Venüs kısmi asaletinde gerçekleşen bu tutulma onlara bekledikleri bursu veya hibeyi verebilir. Öte yandan borcu olanlar için bir yapılanma süreci başlayacak olabilir. Bu süreçte kimseye borç vermemenizi zira hala hem Merkür'ün hem de Venüs'ün retro olduğunu hatırlatmak isterim.

İlişkiler açısından ertelenmiş buluşmalar nihayet gerçekleşebilir. Sosyal medyadan tanışacağınız insanlarla kısa süreli fakat tutkulu birliktelikler yaşayabilirsiniz. Evli kişiler için de eşinizin akrabalarıyla bu aralar fazla haşır neşir olabilirsiniz, diyebilirim. Yanı sıra eşinizle baş başa çıkacağınız sürpriz seyahatler de organize edebilirsiniz.

İş değiştirmek isteyenler için güzel zamanlar başlıyor. Altyapı çalışmalarına başlayın ama resmi olarak yeni işinize 13 Nisan'dan sonra başlayın, derim. İşteki geleceklerini merak edenler içinse özellikle eğitim ve iş için yurtdışına gitmeleri söz konusu olabilir.

Bitirmeden...

Az çok astroloji bilgisi olanlar ve haritalara birkaç sefer de olsa bakmış olanlar hemen fark etmiştir. Orada bir Jüpiter var uzakta... O Jüpiter bizim Jüpiter'imizdir. Şaka bir yana Jüpiter hakikaten uzakta yani astrolojik olarak açısız duruyor. Hiçbir gezegenle kontağı yok. Dışlanmış gibi... Bunun etkisi ne olabilir diye düşündüğümde birkaç bir şey söyleyebilirim.

Jüpiter gruplarımızı, arkadaşlıklarımızı ve gelecek planlarımızı, umutlarımızı anlatan yerde 11. evde. Yani açısız ama hala karşılık geldiği bazı konular var. Demek ki, tutulmanın etkisinin süreceği altı ay boyunca yaşamımıza insanlar girip çıkabilirler, çok da kontrol edemediğimiz bir biçimde sosyal yaşamımızda yoğun bir trafik olabilir. Gelecekle ilgili plan ve projeler beklenmedik biçimde farklı yönlere de gitse çokça şeyler öğrenip gelişme fırsatı elde edebiliriz. Amaçlarımıza hizmet eden ilişkiler içinde bulunabilir, derinleşmekten ziyade ilişkilerimizin çokluğunun avantajını görebiliriz. Yeni kabiliyetler kazanabilir, gençlerle daha fazla etkileşimde olabiliriz. Ticari hedeflerimize çevre desteğiyle ulaşabiliriz.

Mesela bu konu için boykotları düşündüğümde boykotların sınırları genişleyebilir ve dalgalı biçimde başarılar elde edilebilir, diye düşünüyorum.

Sosyal onay almak, akademik ve kariyer odaklı çevrelere girmek ve kısa süreli de olsa başarılar elde etmek söz konusu olabilir.

Özetle...

Bu tutulma bize daha önce bakmadığımız bir gözle dünyaya ve yaşamımıza bakma cesareti, enerjisi ve motivasyonu verecek gibi duruyor. Eskiyle yeninin sentezini yapmak ve bu sentezi güncel olana adapte edebilmek çok değerli olacaktır. Ülke gündemi için yeni bir yön ve vizyon arayışı olmakla birlikte bu arayışta gösterilecek kararlılığın sürekli ve tutarlı olmasını sağlamak çok değerli. Özel yaşamalarımızda da geçerli bu durumlar bizi yepyeni bir yaşam tarzına hazırlıyor gözüküyor. Önümüzdeki altı ay boyunca fikren mücadele etmek, değerlerimizi korumak ve bunu kısa sürecek de olsa gruplarla ve dayanışma yoluyla yapmak söz konusu olacaktır. Toprak elementinin olmadığı bu haritada ilişkiler kalıcılığını sürdürme şansı elde edemeyebilir ama fikren ve vicdanen bazı şeyleri kalıcı hale getirmek, eylemlerimizin ve dayanışma ruhumuzun sürekliliğini sağlamakla mümkün olacaktır. Fikri birliktelikler kurmak bu sebeple çok kıymetli hale gelecektir.